New York County’de bir mahkeme salonunun jüri odasında heyecanlı bir tartışma esnasında, bir jüri 18 yaşında yoksul bir gencin babasını bıçaklayarak öldürmesi iddiasını değerlendirir. Hakim, jürileri bilgilendirerek herhangi bir makul şüpheleri bulunması halinde suçsuzdur hükmüyle gelmelerini söyler ve suçlu bulunması halinde ise sanığın elektrik sandalye ile zorunlu ölüm cezasına çarptırılacağı yönünde kendilerini bilgilendirir. Hüküm oybirliğiyle kararlaştırılmalıdır. İlk bakışta bulunan kanıt ikna edici gözükmektedir. Bir komşu sanığın babasını bıçakladığını kendi penceresinden bir tren geçerken gördüğüne tanıklık eder. Diğer bir komşu ise sanık ile babasının tartıştığını ve babasının bedeninin yere kapandığını duyduğunu, kapıyı açtığında ise sanığın koşarak kaçtığını gördüğünü söyler. Ancak, sanığın cinayette kullanılan bıçağın kaybolmuş olduğunu söylemesinin yanı sıra, cinayet silahında herhangi bir parmak izi de yoktur.